Bu yazımızda kıymetli Ömer Akpınar’ın değerli eseri Düşünme
zamanı’nı tahlil edelim. Bu eser 285 sayfadan 146 ayrı konudan ve tamamen fikri
mülahazalardan meydana gelmiştir. 146 ayrı konunun yine ayrı ayrı fikri
mülahazaları ile açıklamalı anlatımlarından oluşmaktadır. Eser bütün insanlığın
düşündüğü birçok konulara açıklık getirmiştir. Sade bir dil ve anlaşılır
olmasıyla kolay okunabilir ve insanlara öğretinin ve düşünmenin neticelerini
kolaylıkla gösterebilmektedir. Genel olarak “Düşünme Zamanı” bize; siyasi,
idari, vicdani, dini ve kişisel yaşam alanlarında insanların ihtiyaç duyduğu
sorulara cevap vermektedir.
Eseri ilk okumaya başladığımda -fikrin- ne kadar önemli
olduğunu ve bunun izahı gereken konuları açıklamanın zorluğunu fark ettim.
Lakin düşünen insan konuşan insandır düşüncesiyle yazmanın konuşmaktan daha
etkili olduğunu da fark ettim. Ömer Akpınar “düşünme zamanı “ isimli eserinde;
“Bu kitabın satırlarını
okuduğunuzda “Evet bende bunları düşünüyordum! Ancak bunları düşünen sadece
benim sanıyordum!” Diyeceksiniz. Ama okudukça yalnız olmadığınızı
anlayacaksınız.
Diyerek merak edilen birçok konuyu açıklığa kavuşturmuş ve
merak edilen bu soruları okuma düzeyinde izah etmiştir. Yine eserde “ Akıl, hakikat hazinesine ulaşmak için
tüneller kazan yorulmaz işçi… Batıl fikirler ise o kazılarda atılan hafriyat..”
diyerek akıl-fikir cenahına ışık tutmaktadır. Çok önemli konulara ışık tutan
yazarımızın içerikte yer alan bazı konu başlıklarını ele alalım:
-Medeniyetin zaferi
-Büyük Mefkure
-Lanetli Terör
-Azizlerin Hayatı
-Slogan Gençliği
-Modern Çılgınlık
-Toplumun Narkozu
-Gündem Tuzağı
-İsrail Politikası
-Linç Kültürü
-Sendikalar Manifestosu
Gibi birçok konularda fikri mülahazaları öğrenerek ve
anlayarak okuma imkânı sunuyor. Özellikle tavsiye edebileceğim başlıklar ise;
-Büyük Hata
-Düşün Bir Kere
-Gölge ve Asıl
-Slogan Gençliği
-Servetin Zilyetliği
-İnsani Bir Analiz
Bu güzel eserin elbette hataları da azımsanmayacak kadar
değildir. Mesela; İlk dikkatimi çeken elbette kapaktaki yazar resmi olmuştur. Editörlük
çalışması maalesef vasat altı diyebileceğim kadar itinasız bir çalışma
sergilemiş. Burada şu hususu bir gözden geçirmekte yarar var; Öncelikle yazar imladan
sorumludur fakat tashih, sayfa düzeni ve tasniften değil. Bu düzenlemeler
yapıldıktan sonra yazar son bir kontrolden daha eseri geçirerek basım aşamasına
geçilir. Burada editörlükten kaynaklı hatalarda elbette yazarı eleştiremeyiz
çünkü o yazmak, araştırmak ve vuku-u eser ile meşguldür.
Eserde en çok dikkatimi çeken ve çok çok önemli bir hata olarak nitelediğim
diğer konu ise (özellikle) -madem- kelimesi ile başlayan cümlelerin hep eksik
ve/veya anlam dışı kullanıldığı olmuştur. Son olarak ise; Tasnif sıralamasında
başlıklar yazılarla öyle bütünleşmiş ki neredeyse düz okuma yapacak kadar
gözden kaçabilme ihtimali olmuştur.
Bu nadide eserin elbette bizlere değeri içeriğinden
gelmektedir. Lakin bahsi geçen konularında dikkatlerden kaçmaması gayri
ihtiyari bize eleştiri fırsatı sunmaktadır.
Yazımıza son verirken eser içerisinde seçtiğim birkaç güzel
yazılara da yer verelim. Değerli yazarımız Ömer Akpınar’a “gençliğe”
çalışmalarından, yazılarından ve davasından dolayı teşekkür ediyorum. Nice
güzel eserlerde buluşmak ümidi ile…
-Herkesin “Allah’ım
selamet ver” dedikleri o mahşer gününde, bu dünyadayken “Allah’ım servet ver”
diyenler mahrum kalacaktır.
-İnsan için esfelden
ala’ya erzelden muallaya kadar makam vardır.
-Gerçek düşünürler
konuşurken slogan atmaz. Temel ilkeleri ortaya koyar.
-Zorların zoru olan bu
yüce dava için, belki kalabalıklar arasında ancak bir tek kişiyi bulabileceksin.
Ama olsun! Yeter ki bulduğun bin kişiye bedel bir kişi olsun! Ona en mukaddes
varlığım olan hayatımı, hiç tereddüt etmeksizin vermeye şimdiden hazırım.
KİTABIN YAZARI Ömer AKPINAR
YAYINEVİ Has Yayıncılık
2015/285 SAYFA
0 Yorumlar
BU KONU HAKKINDA FİKİRLERİNİ YAZMAK İSTER MİSİN?