Deha konusu
itibariyle fantastik roman türünde macera ve aksiyon dolu sürükleyici bir eser
olmuştur. 1986 yılında yapılacak olan bir dizi deneme çalışmaları için gazeteye
ilan veren gizli bir örgüt, Turgut’un başvuru yapmasıyla aranan donöre ulaşmış olurlar. Turgut sadece para
karşılığında ihtiyacı olduğu için istenen tetkikleri verip çıkar gider.
Taşıyıcı bir
anne ve Turgut’tan alınan spermler özenle takip edilir. Bu projeyi özel kılan
durum ise ikiz çocuklara hamile olan annenin karnındaki çocuklardır. Çocuklar
doğduktan sonra yine onları korumakla görevli olan Eşref, yurtdışı işi için
onları bir yurda bırakıp gider. Döndüğünde ise yurdun yanmış olduğunu öğrenir
ve çocukların izini kaybeder.
Eşref
çocukların izini kaybetse de proje sonlanmış gibi görünse de aslında her şey
yıllar sonra gün yüzüne tekrar çıkmış ve hiçbir şey bitmemişti. O çocuklar büyümüş ve ikiz kardeş
olduklarından habersiz yaşamışlardı. Cemal’in kaçırılmasıyla beraber hem
romanın hem de karakterlerin neden özel olduğu da bu şekilde ortaya çıkmaya
başlıyor.
Cemal ve
Orhan kardeş olduklarını bu kaçırılma sonucu öğrenmişler ve bu sayede
kendilerinin bile fark etmediği özel güçlerinin olduğunu anlamışlardır. Cemal,
düşünceleri okuyabiliyor, kimin ne düşündüğünü tahmin edebiliyorken, Orhan da
düşünce gücüyle karşısındaki kişileri kontrol altına alabiliyor. Tabi bunları
fark etmeyi ve neden büyük bir oyunun içinde bulunduklarını yine Eşref
vasıtasıyla öğrenmiş oldular.
Peşlerinde
istihbarat ve örgüt bulunduğu için Eşref, Orhan ve Cemal’i alıp Ukrayna’ya
kaçarlar. Orada baskın yerler ve sıcak çatışma çıkar. Çatışma esnasında Orhan
ilk defa kendi gücünü kullanıp kendilerine saldıran birini geriye döndürüp
arkadaşlarını vurdurur. Orhan’da bu esnada yaralanmış hemen ameliyata
alınmıştı.
Evet kısaca konusu bu şekilde olan
Deha yarım kalmış ve devamının olacağı sinyalini vererek bitmiştir. Normal
okuduğumuz roman tarzlarından farklı olarak her konu başlığı başka konulardan
anlatım yapılmıştır. Okurken bu konuları toplamak bir araya getirmek kolay
olmamışsa da sabırla okunmasına müteakip bütün parçalar son bölümde
birleştirilmiş ve o geriye dönük karmaşa bitmiştir. Aslında her şey kitabın
sonunda gizli ama sona ulaşmak için de olayları bilmek ve kişileri tanımak için
gerekli bir basamak olarak yazılmıştır. Yazım sürecinde de bizzat takipçisi
olduğum ve sık sık okumalarımla destek verdiğim bu güzel eser için Vildan
Hanım’a başarılar diliyorum.
Diğer
okuduğum kitaplara eleştiriler yazdığım gibi DEHA’nın da ufak tefek bazı
eksikliklerini belirtmem gerekiyor; Öncelikle konu başlıkları karmaşayı önlemek
adına daha yalın olabilirdi. Ben sonuna gelene kadar konuları not alarak bir
araya getirdim. Diğer bir hususta her ne kadar editöryel hata olduğunu düşünsem
de aslında matbaadan kaynaklı ufak bir basım hatası olduğunu öğrendiğim İ
harfiyle başlayan kelimelerin I olarak yazılmış olmasıydı.
KİTABIN ADI : DEHA
YAZARI : VİLDAN ÇELİK
YAYINEVİ : PLATFORM KÜLTÜR SANAT/2019/218 SAYFA
0 Yorumlar
BU KONU HAKKINDA FİKİRLERİNİ YAZMAK İSTER MİSİN?