Avusturyalı yazar ,Markus Zusak şöyle diyor: “Ölüm,
insanlığın büyük suçlarına ve insan hayatının sefaletine yakından tanıklık ediyordu. İnsanların aslında değerli olduklarına
kendini inandırmak isteyen ölüm meleği bu hikâyeyi anlatırsa çok iyi olur diye
düşündüm kendi kendime. İşte o andan itibaren durmaksızın yazmaya başladım.
KİTAP HIRSIZI üç yılımı aldı.”Kitabın ana kahramalarından Liessel 2. Dünya
savaşı döneminde yaşayan bir Yahudi çocuğudur. Kitabın ana konusu Hımmel
sokağında geçiyor.Yine Liessel'in sevdiği gencin (Rudy)öldürüldüğü sokak
burasıdır.Tabi kitabın felsefik yönü oldukça dikkat çekicidir .Yine şiirsel bir
edayla kaleme alınmış çeşitli ödüller almış yaklaşık olarak 4.000.000 kişi
tarafından satın alınmış ve milyonlarca kişi tarafından okunmuş yine sinemaya
uyarlanmış muhteşem bir eserden bahsediyoruz.Liessel Almanya'da bir ailenin
yanına evlatlık olarak verilir. Ve serüven burada başlar. Tabi evlatlık verilen
Liessel bu ailenin bütün işlerinde onlara yardım eder. Bulaşık çamaşır
vs..Okumaya merakı da oldukça yüksektir kendisine okumayı evin bodrum katında
yaşayan Max öğretmiştir.Serüven bu şekilde başlar.Çamaşırlarını yıkadıkları
valinin evine gittiği bir gün valinin kitaplığından kitap çalar okuduktan sonra
yine yerine koyar.Tabi kitap çalarken valinin eşine yakalanır ve valinin eşi
evine gelip kitap okumasına izin verir.Akordeon bu romanda ayrı yere sahiptir.Hımmel
sokağından arda kalan tek şey ölüm kan kokusu ve Liessel'in Rudy'e yüksek sesle
söylediği o sözlerdi..’’Seni çok seviyorum Rubby ,Rubyy seni çok seviyorum!’’
0 Yorumlar
BU KONU HAKKINDA FİKİRLERİNİ YAZMAK İSTER MİSİN?