Nabızade
NÂZIM
KARABİBİK
Türk
Dili- Türk öykücülüğü
Tanzimat dönemi Osmanlı-Türk yazarıdır. Şiir,
anı, hikâye, roman türlerinde ve bilimsel konularda eserler veren Nabizade
Nazım, ilk Türkçe gerçekçi köy romanı olarak kabul edilen Karabibik’in ve Türk
edebiyatındaki ilk psikolojik roman denemesi olan Zehra’nın yazarıdır [1]Eser
1890 yılında yazılmış uzun hikaye özelliğindedir. Karabibik köy hayatının
gerçekliğini ortaya koyan Türk edebiyatının ilk eseridir.
KARABİBİK
Karabibik, babadan kalma 12 dönümlük tarlasının 4
dönümünü satmış fakat geri kalan 8 dönüm tarlaya tek başına gücü yetmese de
elinde tutmaya gayret etmiş bir köylüdür. Karabibik dul ve otuzunu aşmış bir
kızı vardır. Kızı Huri tembel, elinden hiçbir iş gelmeyen, yemek yapmayı dahi
bilmeyen hatta babasına karşı da saygısız bir kızdır. Bir türlü evlenememiş
olması babasını üzmektedir.
Karabibik’in en büyük derdi yokluk ve fakirlik
içerisinde olmasından dolayı bir çift öküzünün olmamasıdır. Başkalarından
kiraladığı öküzlere ödediği ücret yüzünden bir türlü para kazanamamıştır.
Öteden beri gelen hastalığı, erkek evladının olmaması Karabibik’i çok
yormaktadır. Bu yüzden ne yapıp edip bir çift öküz almayı kafasına koyar. Ama
parayı nereden alacak? Parayı Rum bakkal Yani’den alacaktır. Ne de olsa daha
önce de borç almıştı. Ertesi gün kurak tarlalardan ve yorucu bir yoldan geçerek
vilayete Yani’ye gelir. Yani’de Karabibik’e daha önceden de borcu bulunmasından
dolayı parayı vermeyi kabul eder, eder amma faizini de yüksek söyler. Karabibik
ise bir çift öküz alabilmek için faizi yüksekte olsa kabul eder.
Bu arada hastalığından dolayı sürekli geldiği
doktor Linardi’ye yine tedaviye gider. Linardi Karabibik’in hastalığını bilse
de ilaçlarla biraz daha rahat yaşamasını sağlar. Linardi’nin bir de hafifmeşrep
karısı vardır ki Karabibik’le hep dalga geçmektedir. Dalga geçmesinin sebebi
ise Karabibik’in kendisini elde edecek cesarete sahip olamamasından dolayıdır.
Karabibik ise bu işveli kadınla birlikte olmaya çalışsa da bir türlü başaramaz.
Karabibik köye geldiğinde kimin öküzünü
alacağının hesabını yapar ve bir çift öküzü nihayet alır. O sıralar da
Yosturoğlu’nun yeğeni Huri’ye ye görücü olur. Kızını evlendirememek korkusuyla
evlendirir. Hem kızını evlendirmiş hem de bir çift öküz sahibi olmuş olarak
ilerleyen hastalığı neticesinde Karabibik huzur içerisinde ölür.
***********
Bu hikayede en önemli ve dikkat celbeden yanı
yörenin diliyle yazılmış olması ki mükemmel derecede işlenmiştir. Hikaye ayrıca
yukarıda da dediğimiz gibi köy gerçeğini, köylünün yaşam biçimini başarılı bir
şekilde yansıtabiliyor. Kişiler, konuşmalar, yaşam ve her şey çok net bir
şekilde aktarılmıştır.
0 Yorumlar
BU KONU HAKKINDA FİKİRLERİNİ YAZMAK İSTER MİSİN?