MAHMUT NEDİM TEPEBAŞI - GÖREBİLDİKLERİM-GERİDE KALANLAR




YAZAR: MAHMUT NEDİM TEEBAŞI

YORUM VE TANITIM : ERGÜN BİLGİN


Çok severim aslında denemeleri ve gezi yazılarını. Birinde insanın iç dünyasına samimiyetle çıkarsınız yolculuğa, diğerinde ise; hiç görmediğiniz diyarları dolaşırsınız adım adım usta bir yazarın kaleminin rehberliğinde. 

       Öyle yapıyor yazar Sayın Mahmut Nedim Tepebaşı “görebildiklerim” deneme kitabında. Kendi iç dünyası ile okuyucunun iç dünyası arasında içten bir köprü kurarak herhangi bir konudaki düşüncelerini kendine has üslubuyla sunuyor okuyucularına. 

          İnsanı keşfetmek, Mahmut Nedim Hocamın dediği gibi gezegenleri keşfetmekten daha zordur.  İnsan fıtratındaki ilim, din ve siyaset üçgeni içinde; doğruyu, güzeli, erdemi yakalamaya çalışırken en büyük ve zorlu yolculuğunu kendi iç alemine yapmayı salık veriyor yazar Sayın Mahmut Nedim Tepebaşı okuduğum bu eserlerinde. Düşüncelerini ayetlerin ışığında ve peygamberimizin hayatından verdiği örneklerle de destekleyen yazarımız, günümüzde her alanda büyük gelişmelerin ve bilimin insana ışık olmasına, birçok dalın  kendi içinde branşlaşmasına rağmen; maalesef insanın hala kendini keşfedemediğini, kendi iç dünyasına yolculuğa çıkamadığını örneklerle sunuyor bizlere.  

       Dostluklara ve arkadaşlıklara farklı bir açıdan bakarken; dostluğun arkadaşlığın temelinde yatması gereken ölçünün ve samimiyetin arkadaşı, dostu yanlışlıklara, kötülüklere karşı uyarmak ve onu kendine verilmiş bir emanet gibi görebilme erdemine sahip olma yeterliliği ile bağlıyor arkadaşlığı.  En büyük sosyal yaralardan biri olan bencilliğin topluma ve insana olumsuz yansımalarından, başta aile fertleri olmak üzere; birbirini anlamayan insanlarımızın anlayış noksanlığından düşebileceği durumların vehameti sızıyor satırlarında. Doğruları ve yanlışları ayırt edebilmenin sadece insani bir vasıf olduğunun altını çizerken, toplumumuzun kanayan yarası; her zaman daha fazlasına sahip olmanın sancısıyla kıvrılmanın, bu uğurda en yakınlarını bile hiçe sayıp onları kaybetme durumuyla karşılaşmanın ürkütücü yüzünü de sezdiriyor satırlarında. 

          Hayatın her sayfasında hepimiz için ayrı ayrı sınavların saklı olabileceğini; sınavsız bir hayatın mümkün olmadığını satırlarına işlerken günümüzde kardeşlik ruhunun, tevazunun kibrin, müslüman kişiliğin yeniden  sorgulanması gereğinin de önemine atıfta bulunuyor.  

           Kıskançlığın toplumu kötülüğe meylettirme yönlerini, kıymet bilmemenin uzandığı  toplumsal  çöküntü, insanların bilgi ve kültüründen beklentisi, yüksek umutları, medenileşme, şehirlerinin yapısını oluşturan doku, insanların bilgiye, okumaya ulaşabileceği yerlerin önemsizleşmesi, toplumlarda insanların bireylere aşk ölçüsünde bağlanmalarının yanlışlığı,  sevgi, saygı ve benzeri konulardaki düşüncelerini içten bir dil ve farklı bir bakış açısıyla dile getiriyor yazar bu eserinde.  

        Ayrıca keyifle okuduğum ve yaşanmış gerçek hayat öykülerinin döküldüğü “ geride kalanlar” kitabında yine insanın iç alemine yolculuk var. Vicdan, sorumluluk, hak, hukuk… gibi evrensel duygulara naif  dokunuşlarla anlatıyor yazar öğüt verici öykülerini. Kahramanları, hepimizin içinde yaşadığı halkın sıradan insanlarından seçilmiş bir fırıncı, bir esnaf, sokakta yürüyen bir kadın, bir çocuk, bir emekli, bazen de yazarın kendisi… Yine insanın vicdanında kendi huy, mizaç, karakter, kişilik, alışkanlık ve doğru yanlışların kefeye konulduğu didaktik tarzı öykülerinde olay örgüleri ise hepimizin her zaman karşılaşabileceği olaylar; fakat farklı bir üslupla ve gerçekçi betimlemelerle ayrı bir lezzette sunuyor okuyucuya. Sonuçta çocuklukta badem ağacından gözümüze düşen bir yeşil çağlaya tav olduk hepimiz, bir annenin sabrını zorladık sonuna kadar, kıtlığı yaşamadıysak da hissettik o yokluk günlerini büyüklerimizden. Bazen hak yiyen bir adamın pişmanlığı karşısında sadece haklı olduğunu ispatlayan hak sahibinin gönül rızalığıyla kavuştuk iç huzura; bazen de elli kiloyu sırtında taşırken bana mısın demeyen bir adamın elli kuruşun ağırlığının altında nasıl ezildiğini gördük… 

        Ve yine; henüz okumaya fırsatım olmadıysa da “ Bireyden Devlete Aile” kitabı var elimde sayın yazarımızın. Merakla ve ilgiyle inşallah…  

     Bu eserleri yazarak iç alemlerimize en yüce duygularla seslenen yazarımızı tebrik ediyor ve bol okurlar diliyorum. Saygımla sevgimle Sayın Mahmut Nedim Tepebaşı.  

Yorum Gönder

0 Yorumlar

Close Menu