BİR KIRIK BEBEK - VEDAT ALİ KIZILTEPE

 

Roman çalışmalarında en önemli hususlardan biri de yol uzun diye okuyucuyu sıkmamaktır.  Öyle romanlar var ki yüzlerce sayfa okursunuz fakat hiç ilerlememiş gibi hissedersiniz. Her ne kadar şahsen görmemiş olsam da yolcularının tarif ettiği Konya yolu gibi. Bazı romanlarda da özellikle Yaşar Kemal’in İnce Memed’inin bütün serilerinde ve o serilerinin de 4. Serisinde olduğu gibi çevreye bakmaktan olayları unutur gidersiniz. İşte, ikisinin ortasında biraz dolambaçlı bir yolculuğa çıkaran Bir Kırık Bebek kitabı ne uyumanıza ne de sürekli dikkatli olmanıza fırsat vermeden sessizce süzülüp ilerliyor.

Bu ilerleyiş içerisinde karşınıza Esra isminde bir kız çıkıyor. Biraz yırtıcı tavırları ile başlayan tanışmanız aslında içinde yaşadığı fırtınayı gizlediğini fark ediyorsunuz. Esra, sıradan birisi değil.

Sıradan biri olmayan birinden de sıra dışı hareketler görmek şaşırtmamalı. Oysa Esra nerede ne yapacak belli olmayan bir karakterdedir. Bir bakıyorsunuz faili meçhul cinayetlerin sebebi, bir bakıyorsunuz patronunun medresi. Tek değişmeyen karakteri Peyami’ye olan sevgisi. Nitekim Peyami ile olan evliliği de bu sevginin eseri.

Eser içerisinde yer alan olaylar düğümü zihninizi sürekli meşgul ediyor. Entrikalarla, psikolojik travmalarla ve hatta yalanlarla dolu bir dünyada hayatta kalmayan çalışan Esra kötü mü yoksa mecbur mu bunu anlamaya çalışıyorsunuz. Esra’nın karanlık dünyasında bir kırık bebekle başlayan yolculuğuna muhakkak dâhil olmalısınız.

 

ARKA KAPAK

 

“...Takılıp kalmıştı bu geometri sorusuna.

Ne yapsa olmuyordu. Olmadıkça kalem ile deftere

uyguladığı baskı şiddeti artıyor, kâğıdı yırtma derecesine

geliyordu... Doğruldu yerinden, ayağa kalktı. Geriye dönüp

babasına doğru iki üç adım attı. Başında dikildi. Nerdeyse

elli kilogramın da altına düşmüş babasının cılız bedenine

baktı. Göğüs kaburga kemikleri görünüyordu. Gözleri

çukurlaşmış, yüzünün çehresi erimiş, kupkuru olmuştu.

Usulca babasının başının altındaki yastığa uzandı elleri.

Onu incitmek istemezmiş gibi hafifçe yastığı aldı

başının altından. Sağ eli ile babasının dağılmış

bembeyaz saçlarını düzeltti. Eğildi, alnından öptü.

Sonra ani bir hareketle iki ucundan tuttuğu yastığı

babasının yüzüne bastırmaya başladı... “

 

***

 

Gerilim, dram ve psikolojik çözümleme

üçlemesinde, ondan korkacak, ona kızacak,

onu anlayacak, ona üzülecek, onu

sevecek, ondan nefret edeceksin...