Kapkara bir duhan gibidir yalnızlık. Usulca nüfuz eder
ruhuna. Eriten bir kokusu vardır yalnızlığın oda içerisinde. Mekân
gözetmeksizin yerini alır sessizce. Korku verir, kaygı verir fakat ses vermez.
"Yalnızım" diyebileceğin kimsenin ve nesnenin olmaması halidir bir
anda doğan.
Doğan bir güneşten bile medetsiz bir umut bağlanır yalnızlığa
karşı. Çaresizdir. Kimilerine göre yalnızlık çaresizliktir aslında.
Bence; milyarlarca insanın yaşadığı bir dünyada yalnız kalmak
kalabilmek bir mucizedir yalnızlığı sevene, sevebilene ve de sevmek zorunda
olabilene. Bir kardelen gibi yüce dağ başında açabilmenin mağrurluğu vardır
mesela yalnızlığın. Yalnızlığın da bir gururu ve hakkını ödeyebilme zorunluluğu
vardır.
Bakma öyle sıkıcı olduğuna; Yalnızlık eleştirelsiz bir
mutluluk sunar insana. Düşüncelerin özgürdür, itiraz eden edene durumlar yoktur
mesela. Kırdınsa sen, konuştunsa sen, baktınsa sen ve neden diyen olmama
durumudur mucizevi olan. Huzurdur. Rabıtadır aslında olan. Belki de çile
kapısıdır girilmesi farz olan.
0 Yorumlar
BU KONU HAKKINDA FİKİRLERİNİ YAZMAK İSTER MİSİN?